Boşanma Davalarında Nafakanın Önemi
Türk Medeni Kanunu’nun 328/2. maddesine göre; "Çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler."
Müşterek çocuk 18 yaşını doldurduğu takdirde eğitim hayatı devam ediyorsa, anne ve baba maddi koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
Bu durumda nafaka alamayan çocuk, anne veya babasına karşı kendisi lehine 'yardım nafakası davası' açabilir.
Dava açıldığı takdirde mahkemece; anne veya babanın sosyal ve ekonomik durumu, aylık geliri ve varsa tüm mal varlığı araştırılıp saptanmalı, yukarıdaki bahsettiğimiz kanun maddeleri doğrultusunda her birinin yükümlü olduğu nafaka miktarı hakkaniyete uygun olacak şekilde belirlenmeli; Üniversite öğrencisi olan davacının okuduğu okul, yaşı, eğitim hayatına devam ettiği şehir ve çeşitli ihtiyaçları göz önüne alındığında nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alınarak; TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmak kaydıyla yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir.